EMC'nin Viyana'da düzenlediği Momentum 2012 etkinliğindeyim. Detayları aktarmaya devam edeceğim.
Pazartesi, Kasım 05, 2012
Cumartesi, Mayıs 30, 2009
Bir başka adresten devam
Bir süredir giriş yapamadığım bloguma, web sitem üzerinden devam edeceğim.
Buraya giriş yapmamı da SDN engelliyordu.
Şimdi SDN altında bir blog açarak ve buradaki girişleri oraya taşıyarak bu engeli aşmayı deneyeceğim.
Yeni adres; http://troy.shiftdelete.net
Buraya giriş yapmamı da SDN engelliyordu.
Şimdi SDN altında bir blog açarak ve buradaki girişleri oraya taşıyarak bu engeli aşmayı deneyeceğim.
Yeni adres; http://troy.shiftdelete.net
Çarşamba, Aralık 05, 2007
Bu nasıl bir bakış?
Geçtiğimiz Cuma günü Intel'in bir etkinliğine katıldım. Kulindağı diye bir yer. Istanbul içerisinde ama görüntü olarak Istanbul'dan da bir o kadar uzak. 30 küsür metre yüksekliğindeki ıslak kayalardan iple inişimi de böylece gerçekleştirmiş oldum.
Bol bol fotoğraf çektim ama fotoğrafçıların acı kaderi gibi, benim de az fotoğrafım vardı. Onlardan birine baktıkça gülüyorum :)
Yahu bu nasıl bakış?
Nuri Alço gördüm kendimi.
Cuma, Kasım 09, 2007
Çocuuukkkkk
PC Magazine ofisimizde dünya tatlısı bir arkadaşımız var; Nurcan.
Ama bu mesajda ondan daha çok, yeğeninden bahsedeceğim. Batuhan, öyle bir yeğen ki; tombul mu tombul, şeker mi şeker, akıllı mı akıllı.
Kendisi biraz ağır olduğundan ve annesi de pek kibar bir hanımefendi olduğundan, kucakta gezdirmek her zaman için mümkün olamayabiliyor. Yüzlerce kişinin olduğu ofiste, bırakın sarılmayı yanında durmak istediği kişi sayısı yok denecek kadar az.
Ne hikmetse, çocuklarla çok iyi anlaşıyorum. İlk görüştüğümüzde biraz bilgisayar oyunu oynadık, kulaklık testi yaptık ve dijital fotoğraf makinesi kullandık. Sonrasında biraz yorgun düşmüş olacak ki, kucağımda uyuyuverdi.
O zamanlar EGM'de çalışan kadim dostum Erhan'ın çektiği bu fotoğraf da, Batuhan'ın uyuduğu zamana ait. Birkaç fotoğraf daha var ama bulursam bu yazıya dahil edeceğim.
Uzakta olduklarından dolayı Nurcan teyzesinin yanına pek gelemiyor. Duyduğuma göre daha da büyümüş, şeker olmuş.
Allah, Batuhan'a mutluluk, sağlık ve başarı dolu uzun bir ömrü sevdikleriyle yaşama imkanı versin.
Ama bu mesajda ondan daha çok, yeğeninden bahsedeceğim. Batuhan, öyle bir yeğen ki; tombul mu tombul, şeker mi şeker, akıllı mı akıllı.
Kendisi biraz ağır olduğundan ve annesi de pek kibar bir hanımefendi olduğundan, kucakta gezdirmek her zaman için mümkün olamayabiliyor. Yüzlerce kişinin olduğu ofiste, bırakın sarılmayı yanında durmak istediği kişi sayısı yok denecek kadar az.
Ne hikmetse, çocuklarla çok iyi anlaşıyorum. İlk görüştüğümüzde biraz bilgisayar oyunu oynadık, kulaklık testi yaptık ve dijital fotoğraf makinesi kullandık. Sonrasında biraz yorgun düşmüş olacak ki, kucağımda uyuyuverdi.
O zamanlar EGM'de çalışan kadim dostum Erhan'ın çektiği bu fotoğraf da, Batuhan'ın uyuduğu zamana ait. Birkaç fotoğraf daha var ama bulursam bu yazıya dahil edeceğim.
Uzakta olduklarından dolayı Nurcan teyzesinin yanına pek gelemiyor. Duyduğuma göre daha da büyümüş, şeker olmuş.
Allah, Batuhan'a mutluluk, sağlık ve başarı dolu uzun bir ömrü sevdikleriyle yaşama imkanı versin.
Pazar, Ekim 21, 2007
Pazar, Ağustos 19, 2007
Kazım
İstanbul'da ShiftDelete.Net için yeni bir ofis açtık ve neredeyse tamamlanmak üzere.
Eksiğimizi, gediğimizi tamamlamak için Cevahir KoçTaş'a gittik ve başladık alışveriş yapmaya. Her şey tamam gibiydi ve birden Kazım'ı gördük ve onu da alalım dedik.
Kazım, şu anda ofiste bizimle beraber. Kendisine az su vermemiz gerektiğini biliyoruz ama sabah akşam deli gibi suluyoruz :) Bazı deformasyonlar baş gösterdi ama biz nedense durmadan sulamaya devam ediyoruz.
Umarım patlamaz yakında.
Bu arada Kazım'ın fotoğrafları;
Eksiğimizi, gediğimizi tamamlamak için Cevahir KoçTaş'a gittik ve başladık alışveriş yapmaya. Her şey tamam gibiydi ve birden Kazım'ı gördük ve onu da alalım dedik.
Kazım, şu anda ofiste bizimle beraber. Kendisine az su vermemiz gerektiğini biliyoruz ama sabah akşam deli gibi suluyoruz :) Bazı deformasyonlar baş gösterdi ama biz nedense durmadan sulamaya devam ediyoruz.
Umarım patlamaz yakında.
Bu arada Kazım'ın fotoğrafları;
Çocukluk arkadaşlarım
Son 1 ayda binlerce km yol katettim. Hem de uçağı bırakın, internetin ve hatta cep telefonu sinyalinin bile bulunmadığı yerlere.
Bu yolculuklardan en çoğu da Yozgat / Yerköy'e oldu. Çocukluk arkadaşlarımdan Mehmet Akif ve Ayhan'ın nikah törenlerine katıldım. Uzun süre sonra yeniden memleketime gitmek oldukça heyecan verici idi.
İstanbul'dan uzak bir yer denildiğinde akla ilk önce güney sahilleri ya da Ege geliyor ama hepsi, İstanbul'a benzemek için yarıştığından dolayı kendimizi kandırmaktan öteye gidemiyor. Yozgat ve Yerköy, farklı bir yer işte.
Aşağıda bazı fotoğraflar var. Kurtulmak için tek seçeneğimin üniversite olduğu ve günde 1000 ÖYS sorusu çözdüğümüz zamanların geçtiği yerler burası. İlginçtir, hiçbir değişiklik yok. Bir iki park, trafik ışıkları, vb....
Radyoculuk yaptığım zamanlardaki ekibi bir arada görmek de büyük tesadüf oldu benim için. Eskilerden bahsettik. Eski radyo yayıncılığından (2 kaset çalar ile yapılan ve aynı anda 4 kaset kullanmanın gerektiği yıllar), anılardan bahsederken gülmekten yanak kaslarım ağrıdı.
Neyse, fotoğrafları veriyorum;
Bu yolculuklardan en çoğu da Yozgat / Yerköy'e oldu. Çocukluk arkadaşlarımdan Mehmet Akif ve Ayhan'ın nikah törenlerine katıldım. Uzun süre sonra yeniden memleketime gitmek oldukça heyecan verici idi.
İstanbul'dan uzak bir yer denildiğinde akla ilk önce güney sahilleri ya da Ege geliyor ama hepsi, İstanbul'a benzemek için yarıştığından dolayı kendimizi kandırmaktan öteye gidemiyor. Yozgat ve Yerköy, farklı bir yer işte.
Aşağıda bazı fotoğraflar var. Kurtulmak için tek seçeneğimin üniversite olduğu ve günde 1000 ÖYS sorusu çözdüğümüz zamanların geçtiği yerler burası. İlginçtir, hiçbir değişiklik yok. Bir iki park, trafik ışıkları, vb....
Radyoculuk yaptığım zamanlardaki ekibi bir arada görmek de büyük tesadüf oldu benim için. Eskilerden bahsettik. Eski radyo yayıncılığından (2 kaset çalar ile yapılan ve aynı anda 4 kaset kullanmanın gerektiği yıllar), anılardan bahsederken gülmekten yanak kaslarım ağrıdı.
Neyse, fotoğrafları veriyorum;
Pazartesi, Temmuz 23, 2007
Uzun zamandır ben
Bloguma bir şeyler yazmayalı ne kadar fazla zaman olmuş. Burasını pek önemsememeye başladım ama arkadaşlarımın nikah törenlerine gittiğimde bir şey anlatırken "aaa o mu? ben onu blogunda okudum" demelerinden sonra Blogger'a olan saygım yeniden ayarı yemiş oldu.
Şimdi bu gelişmeleri kısaca özetledikten sonra buraya daha sık yazı yazacağıma dair Google'a söz veriyorum.
Kurucusu olduğum ShiftDelete.Net de büyümeye devam ediyor. Günde en az 500 bin sayfanın izlediği site için bir de ofis açtım 4. Levent'te.
Yüksek Lisans eğitimim devam ediyor ama uzun sürmeyeceğe benziyor.
Şu sıralar kavurucu sıcaklarda hem arkadaşlarımın nikahlarına yetişmeye hem de işlerimi kontrol etmeye çalışıyorum. Fotoğraf konusunda bu aralar biraz sıkıntılıyım. Çevremde fotoğrafları ben çektiğim için genelde karelerde ben olmuyorum :) Tüm fotoğrafçılar da bundan dertlidir herhalde.
Şimdilik kesiyorum ama sık sık buraya yazılar gireceğim.
Şimdi bu gelişmeleri kısaca özetledikten sonra buraya daha sık yazı yazacağıma dair Google'a söz veriyorum.
Kurucusu olduğum ShiftDelete.Net de büyümeye devam ediyor. Günde en az 500 bin sayfanın izlediği site için bir de ofis açtım 4. Levent'te.
Yüksek Lisans eğitimim devam ediyor ama uzun sürmeyeceğe benziyor.
Şu sıralar kavurucu sıcaklarda hem arkadaşlarımın nikahlarına yetişmeye hem de işlerimi kontrol etmeye çalışıyorum. Fotoğraf konusunda bu aralar biraz sıkıntılıyım. Çevremde fotoğrafları ben çektiğim için genelde karelerde ben olmuyorum :) Tüm fotoğrafçılar da bundan dertlidir herhalde.
Şimdilik kesiyorum ama sık sık buraya yazılar gireceğim.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)